AGD(Anadolu Gençlik Derneği) ve MGV(Milli Gençlik Vakfı)’nın 7 Ekim Pazartesi ortaklaşa düzenlemiş olduğu ‘Diren ve Diril ‘sloganı ile gün boyu faklı slogan başlıklarıyla bir senedir mücadelesini sürdüren Filistin’in yaşamış olduğu soykırım ve maruz kaldığı zulmü anlamak ve yaşatmak için değişik yer ve zamanlarda etkinlikler düzenliyor.
AGD ve MGV‘in ‘Kampüslerden Gazze’ye Direnişe Selam’ etkinliğinde Giresun Ünivertesi önünde saat 12:28’de başlayan etkinlikte basın açıklamasında bulunuldu.
Gerçekleşen basın açıklamasında Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’ya değinildi.Yapılan açıklamada şunlar söylendi.
”Gazze, 17 yildira bluka altında ve soykinum niteliğindeki saldırılarla karşı karpya. Siyentlerin Gazze’ye yönelik katliamları, hak ve batıl arasındaki mücadeleyi derinleştirmiş, insanlik onurunu ayaklar atma alan bu zulüm, yalnızca Filistin halkı değil, tüm insani değerleri hedef almıştır. larail ve destekçileri kana ve cana doymadan Lübnan’a saldırılanına devam ederken, gozlerini zulme kapatanlar bu saldırıların insanlık onuruna yapıldığını görmezden gelmeye devam mı edecekler.
Geçtiğimiz yıl boyunca dünya genelinde yapılan maddi ve manevi boykotlar ciddi sonuçlar doğurdu. Siyonistlerin güvendiği ekonomik güç, vicdan ve adalet sahibi insanların direnişiyle sarsıldı. Bizler bu zulme karşı durarak korkularımızdan arınıyor,çoğalıyoruz. Unutmayalım ki, öğretilmiş çaresizlikleri yendiğimizde yarınlar bizim olacaktır.
Aksa Tufanı’nın yıl dönümünde, Türkiye’den direnişçilere selam gönderiyoruz .İsmail Haniye’ye ve bu mücadelede şehit olan kardeşlerimizi rahmetle anıyoruz. Tüm dünya halklarını, zalimlerin zulmüne karşı adalet ve iyillikte buluşmaya davet ediyoruz.İnanıyoruz ki;”İnsanlık vicdanı siyonizmi yenecektir.”
Bu mücadelede, Filistin halkı ve Hamas’ın cesur evlatlan, cihad ve şehadet ikliminde ümmetin onurunu taşımakta, halk-batıl mücadelesinin sembolü olmaktadır.Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’yı savunan bu mücahitlerin cesareti, tüm insanlığa ilham kaynağdır. Ancak Müslüman liderlerin sahte barış önerileri ve kirli diplomasi oyunlarına kapılmaları, bu haklı davanın karşısında büyük bir engel oluşturuyor.
Birleşmiş Milletler’den ve Uluslararası Ceza mahkemesi’nden gelecek kararlar yerine , İslam İşbirliği Teşkilatı’nınümmetin sesi olmasını istiyoruz. Müslüman liderlere sesleniyoruz:Kendi halkınızın özgürlük çağrısını duyun,intifadayı haykıranların sesine kulak verin.Aksi takdirde ,şehit olan binlerce insanın hesabı sizleri bekliyor.
Peygamber efendimiz(sav)buyuruyor:”Ümmetimden bir topluluk daima hak üzere olacak ve düşmanlarına kesin bir şiekilde üstün gelecektir.”Bu topluluk bugün Filistin’de ,Mescid-i Aksa’da direnen mücahitlerdir.Yahudi devleti yok olmaya mahkumdur,bu işgal sona erecektir.Bizler de bu süreçte üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız.
Ya zafer,ya şahadet!”
Saat öğle sularında Direnişe Çağrı ile başlayan program Kur’an’ı Kerim Tilaveti ve ardından gerçekleşen basın açıklamasıyla son buldu.(DOSTELİ)