Lübnan ziyareti sonrası soL TV’de konuşan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, bölgedeki direnişe dikkat çekti, “Örgütlülüğü kimse küçümsememeli, direnmeyi öğrenmemiz gerekiyor” dedi.
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan dün akşam soL TV‘de “Komünist Bakış” programında partisinin tamamlanan Lübnan ziyaretini, İsrail saldırganlığında son durumunu, bölgedeki direnişi ve Lübnan Komünist Partisi başta olmak üzere TKP heyetinin gerçekleştirdiği temasları anlattı.
Lübnan’daki İsrail saldırılarına değinen Kemal Okuyan, ülkedeki göçe dikkat çekti. Yaklaşık bir buçuk milyon kişinin güneyden göç ettiğini belirten Okuyan, bunun çok büyük bir oran olduğunu, güneydeki saldırıların gündelik bir rutine dönüştüğünü söyledi. “İsrail 2006’da olduğu gibi karada ilerleyemiyor” diyen Okuyan, Hizbullah başta olmak üzere bölgedeki direniş güçlerinin sınırdaki durumunu hatırlattı.
Lübnan halkının işgale, iç savaşa çok kez tanıklık etmiş bir ülke olduğunu ifade eden Okuyan, “Bir yerler aniden patlıyor” diyerek ziyaretleri tamamlandığı sırada TKP heyetinin İsrail’in gerçekleştirdiği hava saldırılarından birine havalimanında yakalandığını anlattı.
İsrail’in güneyden göçenlerin yerleştiği yerleşimlerde hıristiyanların ya da farklı mezheplerden kişilerin oturduğu yere yakın yerleri seçerek vurduğunu belirtti. “Orada iddia ettikleri gibi Hizbullah karargahı falan yok. Lübnan’da bir iç gerilimi ve mümkünse bir iç savaşı kışkırtmak için bazı yerleri buluyorlar” diyen Okuyan, aksine ülkede güneyden gelenlere sahip çıkıldığını Lübnan halkının evlerini açarak dayanışmayı sürdürdüğünü dile getirdi. “Lübnan’da devlet yok, Beyrut sokakların tepesinde İsrail droneları dolaşıyor, bunu engelleyebilecek bir şey de yok” şeklinde konuşan Okuyan, “Bombalamalar sırasında uçağı da görmüyorsunuz yani her şey bir anda olup bitiyor” dedi.
‘Lübnan’da direniş sürüyor,
Hizbullah’ın önceki anlaşmalarla silah yetkisini aldığının yani yapının silahlı olmasının yasal bir durum olduğunun altını çizen Okuyan, İsrail’in asıl niyetinin yeni yerleşimler açmak olduğunu söyledi. Kemal Okuyan şöyle konuştu:
“Şu anda haritadan güney Lübnan’daki yerleşimleri silmeye dönük bir operasyon yapılıyor. Ağır bir bombardıman var, insanlar göçüyor ama direnişçiler de mevzilerini koruyorlar. Evet Hizbullah ağır yaralar aldı, hem merkezi düzeyde hem de direnişçi unsurlar düzeyinde. Güneyden kısmen çekilmek zorunda kaldı. Ancak ciddi bir hatta Hizbullah’ın direnişi sürüyor ve İsrail gerçekten ilerleyemiyor. Tabii bu ne kadar sürer, bunu kestirmek gerçekten çok zor.”
‘Lübnan Komünist Partisi ciddi bir ağa sahip’
Lübnan Komünist Partisi’nin bu zor koşullar altında ziyaretlerinin organizasyonunu yaptığını belirten Okuyan “Kendilerine buradan da teşekkür ediyoruz. Dört dörtlük hiç aksamayan bir program yaptılar. Bizim talebimiz Nabatiye’ye yani güney sınırına kadar gitmekti ama bunu güvenlik nedeniyle reddettiler” şeklinde konuştu.
Lübnan Komünist Partisi’nin halk sağlığı yardımlaşması için oluşturduğu hastanelerden bahseden TKP Genel Sekreteri, “Tüm Lübnan’da da 22 tane sağlık merkezleri var, yani çok ciddi bir ağa sahipler” dedi. İsrail’in hastaneye vurmayı şimdilik göze alamadığını ancak hastane yakınlarını, hastaneden çıkan araçları sürekli bombaladığını hatırlatan Okuyan, buna rağmen hastanelerde faaliyetlerin sürdürdüğünü ifade etti.
‘Karada her zaman karşılarına ciddi bir direniş çıkıyor’
Kemal Okuyan ülkedeki durumu şöyle anlattı:
“Lübnan’ın hiçbir hava savunma sistemi, ordusu yok. Hizbullah’ın da hava savunma sistemi neredeyse yok. Belki roket, füze atıyorlar İsrail’e falan ama İsrail uçaklarını engelleyebilecek herhangi bir sistemleri yok. O yüzden bu açıdan İsrail istediği gibi vuruyor ama karada ilerleyemiyor. Bu aslında bütün bu emperyalist saldırgan güçlerin problemi. Hava üstünlüğünü elde ediyorlar ama karada her zaman karşılarına ciddi bir direniş çıkıyor.”
Ülkedeki Filistin kamplarını da ziyaret ettiklerini söyleyen Okuyan, “Beyrut’ta bulunan en küçük kampa gittik, Mar İlyas kampına. Çünkü orada çünkü bazı görüşmeler yapacaktık. Filistinliler orada aslında esir gibi yani birçok haklarından mahrumlar. Mesela iş bulmaları yasalar tarafından ciddi bir şekilde sınırlandırılmış durumda. Biz Filistinli iki devrimci örgüt yetkilileriyle görüştük, zaten onun için gitmiştik” dedi.
“İsrail ülkedeki dayanışmayı bozmaya çalışıyor, bombalamaların temel hedeflerinden bir tanesi de içerideki bu dayanışma duygusunu bozmak. Çünkü onların kafasında Hizbullah’ı tecrit etmeye dönük bir şey var” diyen Kemal Okuyan Türkiye’de de bölgeyle bir dayanışmanın örgütlenmesinin zorunlu olduğunu, Lübnan Komünist Partisi’yle bu kapsamda da detaylı bir görüşme yaptıklarını belirtti.
‘Lübnan’da yeni silah türleri deneniyor’
Okuyan, dünyadaki komünist ve işçi partileri içerisinde bölgeye ilk giden parti olduklarını dile getirdi.
Bölgedeki bir başka tehlikeye de dikkat çeken Okuyan, kentteki bombalamalarda kimyasal maddelerin kullanıldığını Beyrut’ta nefes almanın güç olduğunu vurguladı. Kemal Okuyan şöyle konuştu:
“Bana ‘Beyrut’ta biz yavaş yavaş ölüyoruz’ dediler. Çünkü seyreltilmiş uranyum fosfor bombaları kullanılıyor. Daha tam olarak analiz edemedikleri yeni silah türleri deneniyor. Beyrut’ta nefes almakta zorlanıyorsunuz. Dağlara çıktığımızda yukarıdan bakınca kent üzerinde çirkin bir renk var ve gözleriniz yanıyor. Yani çok ciddi sağlık problemleri yaşanacak.
Lübnan Komünist Partisi geniş bir ağ kurmuş durumda. Kuşkusuz bu sağlık merkezleri başka işlevler de görüyor. Yiyecek dağıtımı, çocukların eğitimi gibi. Biz gittiğimizde partinin üyesi öğretmenler değişik kademelerden çocuklara dersler veriyorlardı. Bizim de deprem döneminde örgütlediğimiz faaliyetleri örgüt diyorlardı. Ama tabii epey geniş bir ağ kurmuş durumdalar. Biz de Türkiye’de ihtiyaç duyacakları malzemelerle ilgili bir dayanışma örgütleyecek, elimizden geleni yapacağız. Çünkü siz biz yok bizim için. Yani orada insanlık mücadele ediyor ve o mücadelede ne yaptığını bilen bir parti var. Bizim görevimiz de o partiye destek olmaktır. Zaten gitme amacımız da biraz ne yapabileceğimizi konuşmaktı, iyi ki de gitmişiz.”
‘Hizbullah ortadan kaldırılırsa İsrail önünde hiçbir güç kalmaz’
“Lübnan Komünist Partisi bizim oldukça yakın ilişkimiz olan ama son dönemde daha çok ilişki kurduğumuz bir parti. Bu direniş hareketinde islamcı örgütlerin öne çıkması meselesinde neredeyse tamamen bizim gibi düşünüyorlar. Düşmana karşı birlikte mücadele ediyorlar ve Hizbullah’ın şu andaki rolünü çok önemsiyorlar. Hizbullah ortadan kaldırılırsa ya da çok zayıf düşerse İsrail önünde hiçbir güç kalmaz. İsrail’in Lübnan’da kendi yanlısı bir devlet tesis etme çabası ve kendi sınırlarını genişletme perspektifiyle hareket eder, bir kukla devlet kurmayı dener. Bunun zemini var mı, var.”
‘Ortadoğu’daki sınırların ciddi bir şekilde değiştiği bir yeni süreç yaşayabiliriz’
ABD’deki başkanlık seçimlerinin de bölgede değişikliğe neden olabileceğini söyleyen Okuyan, “Trump seçildi, yakında Ortadoğu’daki sınırların ciddi bir şekilde değiştiği bir yeni süreç yaşayabiliriz. Lübnan her zaman zaten burada kritik bir ülke olmuştur. Halkın direnişi dışında şu anda İsrail’i durdurabilecek hiçbir güç yok. Öyle bir niyet de yok zaten. O yüzden çok kritik bir süreç yaşadığımızı bilmemiz lazım” dedi.
Filistin ve Lübnan meselesinde dünyada yeterince ses çıkmadığını, bölgede yaşayanların kendilerini yalnız hissettiklerini ifade eden Kemal Okuyan, halkın daha fazla uluslararası ilgi ve destek beklediklerinin altını çizdi. Önümüzdeki ayların Lübnan için ve bütün bölge için çok karanlık bir dönem getirebileceğini söyledi.
Türkiye Komünist Partisi’nin kongrede bölgedeki devrimci güçlerle birliktelik, destek kararı aldığını hatırlatan Okuyan, bunun bir ayağının dayanışma olduğunu söyledi. Bazı kampanyalar düzenleyeceklerini duyuran TKP Genel Sekreteri, “Kendi olanaklarımızı seferber edeceğiz, belki bazı arkadaşlarımız gidip yardımcı olacaklar oradaki sağlık kuruluşlarında. İkincisi bir kere bu Avrupa’daki İsrailci enformasyon akışı değiştirmemiz topyekun ortadan kaldırmamız lazım. Atak yapılması gerekiyor bu konuda. Bölgedeki devrimci, komünist güçler arasındaki işbirliği ve koordinasyonun artması gerekiyor” dedi.
‘Trump’ın seçilmesi Ortadoğu’daki hamleleri hızlandırabilir’
“Trump seçildi ama bu sefer Amerika Birleşik Devletleri açısından belki de en önemli başkan değişikliği olacak. ABD toplumu kendi içerisinde çok gerilmiş durumda” diyen Okuyan şu ifadeleri kullandı:
“Belki de küçültülmüş bir Ukrayna’yı NATO’ya alacaklar, bu plan konuşuluyor. Bu plan Trump’la beraber hızlanabilir bunun ama başka bölgelere yansıması olur. Yani Ukrayna’daki savaşın sona ermesi Ortadoğu’daki hamleleri hızlandırabilir, İsrail’in hamlelerini hızlandırabilir. Trump’ın Türkiye’yi ilgilendiren başlıklarda nasıl davranacağını ise bugünden kestirmek çok zor.
ABD’deki önemli sermaye grupları Trump’ı desteklediği için Trump da bu kadar kolay seçim kazandı. Bir halk desteği var evet ancak ciddi bir sermaye çevresi de Trump’ın arkasında dizildi. Belki son olarak şunu söylemek lazım ne Ortadoğu’da ne Avrupa’da ne Kuzey Amerika’da ne Türkiye’de halk bu zayıflığını atmadan emekçiler için daha iyi bir gün olmayacak. Dolayısıyla insanları örgütlü mücadeleye çağırmamız gerekiyor.”
‘Örgütlülüğü kimse küçümsememeli, direnmeyi öğrenmemiz gerekiyor’
“Bakın Lübnan’da o örgütlü mücadele sayesinde bazı yerleşimlerde hayat sürüyor aynen depremde bizim yaşadığımız gibi. Lübnan Komünist Partisi’nin elinin değdiği yerlerde bir örgütlülük, düzen var, yemekler pişiyor. Bir disiplin kurulmuş, insanlar kardeşçe davranıyor. Kimse kimseye mezhebini sormuyor, bu çok önemli. O yüzden de örgütlülüğü kimse küçümsememeli.
Dünya yakında daha da fazla kararacak bundan emin olmamız gerekiyor, aydınlığa çıkmamız için de buna direnmemiz gerekiyor. Direnmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Bu da örgütten geçiyor. Nerede olursanız olun örgütlü mücadeleye ve komünistlerin aklına ve vicdanına güvenmek gerekiyor. Ben bunu Lübnan’da da gördüm ve gurur duydum.”
Yayını aşağıdaki linkten takip edebilirsiniz: