Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, mali müşavirlerin, yeminli mali müşavirlerin, serbest muhasebecilerin ölçüsüz bir iş yükü ve adil olmayan bir ücret tarifesi altında ezildiğini söyledi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e çağrıda bulunan Ekmen, enflasyon muhasebesiyle ilgili konunun derhal gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) basın toplantısı düzenleyen Deva Partisi Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Türkiye Mali Müşavirler Odası Odaları Birliği (TÜRMOB), siyasetçilerin ve meslek mensuplarının katılımıyla Ankara’da yapılan mitingleri hatırlatarak, mitingde 12 başlıkta mali müşavirlerin, muhasebecilerin sorunları ifade edildiğini belirtti. Mali müşavirler ve muhasebecilerin sorunlarıyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Gelir İdaresi Başkanlığı yetkilileri başta olmak üzere bürokratların harekete geçmesini gerektiğini dile getiren Ekmen, mali müşavirler, yeminli mali müşavirlerin ve muhasebecilerin çok ciddi problemlerinin olduğuna dikkat çekti.
“ADLİ TATİL VAR AMA MALİ TATİL YOK”
Mali müşavirlerin birçok sorunla boğuştuğuna vurgu yapan Ekmen, şöyle devam etti; “Mali müşavirlerin bugün itibariyle enflasyon düzeltmesiyle ilgili aktif bir sorunları dışında genel olarak mesleğin yıllara sahip birikmiş sorunlarına dair talepleri var. Mesleki yükten kaynaklanan, ailelerini ihmal eden, sağlıklarını ihmal eden, hatta bu yük nedeniyle intihara kadar varan birikmiş sorunları var. Adli tatil var ama bir mali tatil yok. Mali müşavirlerin gerçek bir mali tatil uygulaması talebi var.”
E-DEVLET ALTYAPISI GÜÇLENDİRİLMELİ
Ekmen, mali müşavirlerle ilgili gerekli altyapının güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Yine hem kayıt dışıyla mücadelede hem de mesleki yükün azaltılması noktasında basit usul kaldırılmalı. Mali müşavirlerimizin birçok bildirim sorumluluğu var. SGK’ya bildirimde bulunuyorlar, TÜİK’e bildirimde bulunuyorlar, Ticaret ve Sanayi Bakanlığına bildirimde bulunuyorlar. Oysa gerçekten kuvvetli bir e-devlet altyapımız var. Bu e-devlet altyapısında kurumlar birbiriyle sağlıklı bir şekilde ilişkilendirildiğinde bir bildirime gerek kalmadan bu verilerin sisteminden çekilme imkanı var. Dolayısıyla elektronik altyapı sisteminin güçlendirilerek mali müşavirlerin bildirim sorumluluğunun da azaltılması talepleri var. Bunu yine veri paylaşım sistemlerinin de desteklenmesini istiyorlar. Ve beyan ve bildirim usullerinin hem basitleştirilmesini hem sadeleştirilmesini kurumlar arasındaki koordinasyon ile bunların mali müşavirler üzerinden bu yükü kaldırılmasına yönelik talepleri var.” ifadelerini kullandı.
“ARABULUCULUK YETKİSİ TALEPLERİ VAR”
Mali müşavirlerin birçok haktan faydalanamadığına dikkati çeken Ekmen, “Mesleki sorumluluğun gereği, yani bir mali müşavir yaptığı bir hata nedeniyle bazen mükellefinin milyonlarca, belki milyarlarca lira ödemesine sebep olabilir. Ama bir mali müşavir sağlıklı bir şekilde işini yapamıyorsa, bir sürü gereksiz kırtasiyecilikle uğraşıyorsa ve üzerine hak ettiği de ücreti almıyorsa o zaman hata payı tabii ki artacaktır. Bir arabuluculuk yetkisi talepleri var. Özellikle mali hukuka ilişkin konularda arabuluculuk yetkisinin tanımlanmasını Adalet Bakanlığımız ciddiyetle ele almalı ve incelemelidir. Yeşil pasaport talepleri var. Biliyorsunuz belli kademin üzerinde avukatlar ve devlet memurlarıyla ilgili böyle bir yeşil pasaport hakkı var. Mali müşavirler içinde bu hakkın tanınması şüphesiz onların meslek onurunu ve haysiyetini artıracak bir girişim olacaktır. KOSGEB desteklerinden faydalanamıyorlar. Deprem süreleri bölgesindeki mücbir sebep sürelerinin güncellenmesini istiyorlar.” ifadelerini kullandı.
STK VE ODALARIN TALEBİNİ GÜNDEME GETİRDİ
Ekmen, Mersin Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Emin Levent Türkili ile Mersin Ekonomik Platformu Başkanı Servet Özkaya, Mersin Perakendeci İş İnsanları Derneği Başkanı Özcan Demir, Çukurova Genç Girişimci İş İnsanları Derneği Başkanı Sibel Gelgun, Mersin Gümrük Müşavirleri Derneği Başkanı Cebrail Orman ve Anadolu Yönetim Danışmaları Derneği Başkanı Feridun Gündüz’ün yapılması gereken düzenleme taleplerini gündeme getirdi.
ENFLASYON DÜZELTİLMESİNE İHTİYAÇ VAR
Mükelleflerin neyle karşılaşacaklarına dair bir farkındalıkların olmadığını aktaran Ekmen, “Enflasyon muhasebesiyle gerçekte olmayan kazancın yaratacağı bir vergi yüküyle karşılaşacağını, bunun vergi adaletiyle bağdaşmayacağını, enflasyon muhasebesinin dönemlik değil, yıllık olması gerektiği ve enflasyon miktarının üzerindeki farkın vergilendirilmesi gerektiği yani ortaya enflasyon muhasebesi nedeniyle bilançoda bütün varlıkların yeniden değerlenmesi yapılacak. Mevcut uygulama böyle devam ederse; 3 ayda bir yapılacak yani geçici vergi dönemlerinde ortada olmayan sanal bir kar ortaya çıkacak. Bu sanal kar da vergi olarak geri dönecek. Zaten zor durumda olan başta KOSGEB olmak üzere en küçük esnafından en büyük yatırımcısından kadar herkesi bir bumerang gibi adeta vuracak. Mersin Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odamızın bütün meslek örgütlerinde duyarlılık yaratmaya çalıştığı konu bu. Enflasyon düzeltmesinin doğru bir şekilde yapılması, enflasyon düzeltmesine ihtiyaç var.” şeklinde konuştu.
İFLASA VARAN SORUNLAR YAŞANACAK
Ekmen, enflasyon muhasebesi düzenlemesine değinerek, şöyle devam etti; “Bu iş, 2003 yılında vergi sistemine dahil oldu. 2004 yılında bir kez uygulandı. Hatırlarsanız, Genel Başkanımız Ali Babacan’ın ekonomiyi yönettiği dönemlerden bahsediyoruz. 2015 ve bunun etkisiyle 2017-2018 başkanlık sistemine kadar Türkiye’de enflasyon bazen tek hane ama çoğunlukla yüzde 20’nin altındaydı ve dolayısıyla bir enflasyon muhasebesine ihtiyaç yoktu. 2021’de vergilendirmeden bağımsız bir şekilde gündeme gelmesi, sisteme dahil edilmesi konuşulmuş, ertelenmiş. 2023’te tekrar gündeme gelmiştir ama tekrar gündeme gelişinin iki temel sorunu var. Birincisi, bunun geçici vergi dönemlerinde yapılması. Bu durumda muhasebeciler, mali müşavirler başka bir iş yapmayacak arkadaşlar. Birçok şirketin zaten böyle bir altyapısı yok. Bunları düzenli olarak bu bir bilançoya esas olan envanter çıkartma işlemlerine esas olacak bilgi akışı, veri toplaması ne teknolojik altyapıda var ne de personel altyapısında var. Bir süre sonra bunların hepsi maliye nezdinde işini düzgün yapmayan, cezayla tedip edilmesi gereken işletmelere dönüşebilir. Enflasyon muhasebesinde enflasyon oranı kadar vergilendirmeden muafiyet getirmezsek bir süre sonra şirketler, ticari işletmeler olmayan bir kazancın vergisini ödemek zorunda kalabilirler. Ve burada bir balon oluşacak. Zaten yüksek enflasyon altında ve zaten ekonomi soğutma, efendim talebi kısma politikaları altında ezilen birçok esnaf, birçok sanayici, birçok iş adamı bu kez bu ciddi vergi yükü altında yüksek enflasyona kaynaklanan vergi etkisi nedeniyle iflasa varan sorunlar yaşayacaklar.”
İLAVE SORUMLULUKLAR OLUŞTURACAK
Ekmen, Mali Müşavirler Odası’nın taleplerini sıralayarak, “Mali müşavirler odası diyor ki; enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan kar üzerinden vergi hesaplanmamalı. Zarar oluşması halindeyse zarar olarak kabul edilmemesi gerekmektedir. Şimdi, Mali Müşavirler Mersin Odamız, 1 Ocak ve 31 Aralık mali tablolarını bir bütün olarak kabul edip, geçici belge dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapılmaması, bunun yapılması halinde ortaya çıkan şirket kanunlarında ortaya çıkacak ani ve beklenmedik değişikliklerin yatırımcılar ve paydaşlar için belirsizlik yaratacağına dikkat çekiyorlar. Ve bunun hakkıyla yapılabilmesi için muhasebe ve finans departmanlarına ilave iş gücüne ihtiyaç olduğunu, zaten herkesin işçi çıkarttığı, personel çıkarttığı bir dönemde bu departmanın personeliyle güçlendirmesinin ilave sorumluluklar yaratacağını ifade ediyorlar. Yılda bir kez uygulanması ve bu şekilde ortaya çıkan yani enflasyon artışı nedeniyle sanal balon olarak ortaya çıkan kar artışlarının vergilendirilmemesi gerektiğini talep ediyorlar.” dedi.
“ENFLASYON MUHASEBESİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
Mali müşavirlerin, yeminli mali müşavirlerin, serbest muhasebecilerin ölçüsüz bir iş yükü ve adil olmayan bir ücret tarifesi altında ezildiğini söyleyen Ekmen, şunları kaydetti:
“20 yıl sonra gündeme gelen ve ekonominin kötü yönetiminin bir sonucu olan ve bu nedenle hem mali müşavirler, muhasebeciler hem de mükellefler üzerinde öngörülmeyen bir yük oluşturan bu uygulamanın yeniden ele alınmasını geçici vergi beyanname kapsamından çıkartılarak başta stoklar olmak üzere fiili envanter işlemi gibi bilançonun sahici bir şekilde çıkartılması, birçok konuda birçok mükellefin gerçekleştiremeyeceği taleplerden vazgeçilmesini savunuyorlar. Ben de başta Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek olmak üzere Maliye Bakanlığı’nın bürokratlarını enflasyon muhasebesiyle ilgili konu gözden geçirmelerini, bunun vergisel bir sonuç doğurmadan uygulanmasını çağrısında bulunuyorum.”