Dosteli Haber Farkındalık Gazetesi
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, soL TV’de “Komünist Bakış” programında Gökhan Kazbek’in sorularını yanıtladı.
Suriye’deki Esad yönetiminin düşmesini değerlendiren Okuyan, “Bu kadar kısa sürede bir iktidar nasıl dağılır herkes bunu merak etti ancak aslında uzun zamandır savaşlarla örselenmiş, yıpranmış, sınırları belirsiz, halkı yoksullaşmış bir ülke” dedi.
Esad yönetimine destek olan İran ve Rusya arasındaki gerilimi hatırlatan Okuyan, Rusya’nın Suriye’de İsrail’in İran’a dönük operasyonlarına yeşil ışık yaktığını ifade etti.
Okuyan “Esad direndi ancak bunun arkasında sağlıklı bir ideoloji yoktu. Desteklemememize rağmen bu iktidara dönük emperyalist projelere neden karşı durduk? Suriye kapitalist bir ülke ve sermaye sınıfı var, bir bölümü ülkeden çıktı. Baas iktidarı onlara, onlar da iktidara yaslanmıştı. Suriye sermayesi açısından sürdürülemez bir iktidar vardı. Esad sosyalist olmadığı için liberal politikaları sürdürdü, Batı’yla anlaşmaya kalkarsanız devirirler” diye konuştu.
TKP Genel Sekreteri “Dünyanın her yerinde dış müdahaleyi açık hale getirecek ilk unsur sermayedir” dedi.
‘Ortada çok sağlam bir İsrail, İngiltere ve mevcut ABD yönetimi projesi var’
“İnanılmaz miktarda insan satın alınmış” diyen Okuyan, ilk gün Halep’in işgalinden itibaren pek çok subayın taraf değiştirdiğini vurguladı. “Bu kadar uzun süren bir statüko olmazdı zaten. Peki İdlib’de neden hızlı yol alındı? O bölgede askeri alanla sınırlı kalmayan büyük bir hazırlık yapıldı. Bu arada Esad ne yaptı? İran’a ve Rusya’ya kendini teslim etti” diye konuştu.
Kemal Okuyan, İran ve Rusya ile Suriye arasında bölgesel çıkar ilişkileri olduğunu söyledi. “Esad ilk dalga saldırı sonrası tüm Suriye’ye kapsayacak şekilde kamucu politikalar uygulamalıydı” ifadelerini kullanan Okuyan, sonuca giden sürecin zemininin yıllara yayıldığını dile getirdi. Biden yönetimi ve İngiltere’nin sürecin merkezinde olduğunu, Ukrayna savaşının sürmesini istediklerini söyleyen Okuyan şöyle konuştu:
“Rusya Suriye’de, Ukrayna’daki bir anlaşma karşılığı geri adım atmayı kabul etmişti. Büyük bir operasyonla Rusya’nın elindeki Suriye kartı erken alındı. Türkiye’yi de erken davranmaya ikna ettiler.
Ortada çok sağlam bir İsrail, İngiltere ve mevcut ABD yönetimi projesi var. Türkiye sürece hızlı dahil oldu ancak bu sorumluluğu ortadan kaldırmıyor.
Rusya, ‘Esad bizi sattı’ diyor. Direnmeyen bir iktidara nasıl destek verilir, burada haklılar. Dolayısıyla geri çekildiler. Ufak ufak Rusya ve İran birbirini suçluyor. Aslında tartışmanın bu kısmı anlamsız.”
‘Emperyalist proje başarıya ulaştı’
Çok iyi planlanmış bir sürecin işlediğinin ortada olduğunu belirten TKP Genel Sekreteri, “Topyekün bir çürüme var. Emperyalist proje başarıya ulaştı. Emperyalist barış daha çok savaşı getirir. Bizim yurttaşlarımız da bu işten zararlı çıkar. Sermayemizse ellerini ovuşturuyor” dedi. “‘Kürt devleti kuruluyor’ tartışmalarının Türkiye’nin cihatçı, İsrailci bir operasyonun parçası olmasına yardımcı olduğunu dile getiren Okuyan “Mükemmel oynandı bu oyun” şeklinde konuştu.
‘Türkiye ve İran arasında bir sıcak çatışmaya devrilme olasılığı var’
Tüm güçlerin şu anda ABD ve İsrail’e destek verdiğinin altını çizen Okuyan, Kazbek’in “Peki sıra şimdi kimde?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“İran’daki yönetime haklı bir tepki var. Müthiş bir yoksullaşma var. Bir de Azerbaycan bölgesi var.
İsrail Azerbaycan’ı son dönemlerde açıktan destekledi, neden? Petrol gibi nedenlerin yanında İran’ın zayıf karnı Azeri nüfus. Azerbaycan-Ermenistan Savaşında İran Ermenistan’ı destekledi. Azerbaycan ve İsrail arasındaki askeri ve ekonomik ilişkilerse Gazze savaşı boyunca arttı.
Dolayısıyla ellerindeki sopa İran’ın Azeri bölgesinde karışıklık çıkarmak, Azerbaycan da ‘Güvenliğim tehdit altında’ diyecektir. Ve korktuğumuz şeylerden biri bunun Türkiye ve İran arasında bir sıcak çatışmaya devrilme olasılığı. İki ülke şu anda mücadele ve rekabet halinde. Hamas da tekrar ihvancı çizgisine yerleşiyor, Türkiye Hamas’ı İran’dan devraldı.”
‘Türkiye’nin bölgedeki hegemonyası arttı, sermaye yüzünü oraya döndü’
Suriye’nin uzun yıllardır bölünmüş durumda olduğunu söyleyen Okuyan, tüm bu parçaların merkezi bir hükümetle bir araya getirilmesine ihtimal vermediğini belirtti, kolay yoldan mevcut tabloya bir şeyler önermenin zor olduğunu ifade etti.
“Bu unsurlar barış içerisinde bir arada yaşayamaz” diyen Kemal Okuyan, “ABD kendi varlığımı sürdüreceğim diyor, İsrail resmen Suriye’yi işgal ediyor. Türkiye’den ses çıkmıyor. Rusya ve İran da dahil herkesin iç yüzü ortaya çıktı” şeklinde konuştu.
Rusya’nın artık ciddiye alınmasının zorlaştığını, yanlış hesap yaptığını vurgulayan Okuyan,”Rusya Suriye’de statükoya izin vermeyecekti” yorumlarının yanlış olmadığını dile getirdi.
“Yeni Osmanlıcılık” politikasının Türkiye’nin sınırlarının genişlemesi demek olmadığını ifade eden Okuyan öte yandan Suriye topraklarında Türkiye’nin hegemonyasının arttığına da dikkat çekti. Sermayenin bölgeye yüzünü döndüğünü söyleyen Kemal Okuyan, “Çin dahil herkes bölgeye yüklenecek. Ama Türkiye zaten oradaydı ve avantajlı. Evet, Erdoğan kazandı” dedi.
ABD ve Erdoğan arasındaki ilişkilerin yumuşamasında önemli bir engelin ortadan kalktığını altını çizen TKP Genel Sekreteri, “Suriye darmadağın oldu ama Türkiye başka ülkelerin içişlerine karışmamalı, kendi içişlerine de karışılmasını önüne geçmeli. Vızır vızır yabancı istihbarat örgütleri geliyor. Yabancı üsler, askeri varlık ortadan kaldırılmalı” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye için her zaman, her tür risk var’
Gökhan Kazbek’in “Bölge nasıl şekillenecek, Türkiye için risk var mı?” sorusuna Okuyan, “Türkiye için her zaman, her tür risk var” dedi. Okuyan şöyle konuştu:
“Türkiye’deki egemen sınıfı Türkiye olarak kabul etmiyorum. Türkiye bir yurt olarak tehlike altındadır. Emekçi halkımız tehlike altındadır. Egemen sınıflarımız tehlike altında olmazlar. Tıpkı Suriye sermayesi gibi. Hiç linç edilen sermayedar gördünüz mü?
Türkiye’de bir sürü problem başlığı, bir sürü tehdit var. Ve Türkiye bu bölgesel planlara dahil oldukça tehlike artıyor. Türkiye bölgenin ekonomisi en gelişkin, eğitilmiş işgücü olan bir yeri. Bölgedeki gelişmeleri değiştirici hamleler yapabiliriz. Emek sermaye çelişkisi birleştiricidir. En az kişiyi dışlayan ayrım budur. Türkiye’de kamucu, devletçi, emperyalizm ve uzantısı siyonizme karşı seferberlik şart. Ülkeyi koruyacak, bölgeye enerji verecek şey budur. Mezhepler tercih değildir ama sömürülenlerin sömürenlere karşı çıkması tercihtir.
Türkiye toplumu siyasal duyarlılığı olanlar dahil apolitikleşmiş durumda. Bunların sorumlularından biri de CHP. Toplumun bu noktadan çıkması lazım.”
‘ABD ve İsrail’in parmağı olan hiçbir şeyden demokrasi çıkmaz’
Türkiye’ye Suriye’den daha önce yaşanan göçlerle ilgili de konuşan Okuyan şunları söyledi:
“Göçün birden fazla dinamiği vardı. Bugün yaşananların zeminini hazırlamak bunlardan biriydi. İşsizlik ve açlık da bunlardandı. 300-400 bin kişi 10 gün içerisinde yer değiştirdi. Nusayri bölgesi Lazkiye HTŞ eline geçti, neler oluyor bilemiyoruz. Batı’nın servis ettiği kadarını biliyoruz. Hıristiyanlara dönük saldırılar, kurşuna dizmeler var. Yumuşak geçiş bir palavra. Dolayısıyla büyük bir göç var. Askerler de bunların arasında. İnsanların bir bölümü Lübnan’a gitti ancak sınır kapandı. Ne olduğu bilinmeyen gruplar var. Ekonomik alanda da bir orman kanunu var. Yağmalayacaklar. İsrail şu anda her yeri bombalıyor. Tüm bunları demokrasi geldi diye pazarlayan da bir medya var. Dünya düzeninin ortak olduğu bir tablo var. Bırakın HTŞ’yi ABD ve İsrail’in parmağı olan hiçbir şeyden demokrasi çıkmaz.”
‘Batı’nın demokrasi anlayışı HTŞ’ye daralmış durumda’
12 Punto Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Büyüksipahi’nin “Yaşananlar AKP’ye cansuyu oldu mu?” sorusunu Okuyan özetle şöyle yanıtladı:
“Erdoğan’ın eli şu anda güçlendi. Ancak AKP’den mutsuz olanlar emperyalizmle, siyonizmle kavga etmeli. Batı’nın değerleriyle muhalefet etmeye kalkanlar var hâlâ, Batı’nın demokrasi anlayışı HTŞ’ye daralmış durumda.”
