DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, çalışma hayatının sorunlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından yanıtlanması istemiyle yazılı soru önergesi verdi. Avşar, Bakan Işıkhan’a, son bir yıldaki toplu işten çıkarmaları, iş bırakma, grev, protesto gibi kaç eylem meydana geldiğini, kaç çalışanın işten çıkarıldığını, söz konusu kişilere kıdem tazminatı ve ihbar süresinin tanınıp tanınmadığını sordu.
“Çalışma hakkı ve iş güvencesi Anayasal bir haktır”
“Anayasa’da çalışma hakkı ve iş güvencesi aşağıdaki maddelerde olduğu gibi düzenlenmiştir” diyen Avşar, ilgili maddeleri şöyle sıraladı:
“Madde 49 – Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.
Madde 50 – Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.
Madde 51 – Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.
Madde 54 – ‘Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler.”
“Asgarî ücretin tespitinde çalışanlar, geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumunu da göz önünde bulundurur”
“Madde 55 – Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur.”
Avşar, “Bu Anayasa hükümleri, 4857 sayılı iş kanun ile ilgili yönetmeliklerde düzenlenmiş ve böylece çalışma hakkı ve iş güvencesi anayasal güvence altına alınmıştır.” dedi.
“Ülkemizde toplam çalışanların yarısı asgari ücretli olarak 17 bin 2 lira ile çalışmaktadır’
Avşar, ülkemizde toplam çalışanların yarısının 17 bin 2 lira ile asgari ücretli olduğuna dikkat çekti. TÜRK-İŞ Ağustos ayı açlık sınırının 19 bin 271 lira, yoksulluk sınırı da 62 bin 772 lira olarak açıklandığına atıf yapan Avşar, enflasyonun TÜİK tarafından bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 69,80 olarak açıklandığını ve bu dönemde asgari ücrete enflasyon oranında dahi ara zam yapılmadığını belirtti.
“Hal böyleyken, bu durumdan çalışanlar, özellikle de güvencesiz çalışan işçi kesimi çok daha ağır etkilenmiştir” diyen Avşar, “Doğal sonuç olarak kamuoyunda çokça tartışılan ve basında sürekli yer alan; gerekçesiz ve tazminatsız işten çıkarma, kötü koşullarda çalıştırma, enflasyon ve hayat pahalılığına karşı özlük haklarında iyileştirme yapılmamasına karşın grev yapma, emek sömürüsüne karşı iş yavaşlatma ve bırakma gibi birçok eylem ortaya çıkmıştır. Bu durum karşısında sendikalar harekete geçmiş, ortak açıklamalar yapmış ve bazı sendikalar miting yapma kararı almıştır.” diye konuştu.
Bakan Işıkhan, “Asgari ücrette herhangi bir artış olamayacak” demişti
Bakan Işıkhan’ın sözlerine yer veren Avşar, “Asgari ücrette herhangi bir artış olamayacak. Geçen aralık ayında da biz bunu ifade ettik. Göstergeler de çok olumlu geliyor. İnşallah Aralık ayında asgari ücreti belirlemek üzere bir araya geleceğiz.” ifadelerine dikkat çekti.
Bakan Şimşek, “Gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek asgari ücret bizde” demişti
Avşar, “Yine Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Şimşek’te dünyanın 5. en büyük enflasyonuna sahip olduğumuzu unutarak; ‘Gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek asgari ücret bizde.’, şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere çalışanın temel ücret politikasının dayandırıldığı asgari ücrette bu yıl herhangi bir iyileştirme olmayacaktır.” dedi.
‘İSİG Meclisi verilerine göre 2024 yılının ilk altı ayında en az 878 işçi hayatını kaybetmiştir.’
Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği sorununa da değinen Avşar, “İSİG Meclisi verilerine göre 2024 yılının ilk altı ayında en az 878 işçi hayatını kaybetmiştir. MESEM, mevsimlik tarım, kaçak madenler, fabrikalar, büyük inşaat projelerinde Temmuz ayında en az 144 işçi hayatını kaybetmiştir. Dört yıl önce yüzde 16.2 olan çocuk işçi oranı, 2023 yılı itibariyle yüzde 21.1’e çıkmıştır. Yıllık ortalama 67 çocuk hayatını iş kazalarında hayatını kaybederken 2024’ün ilk 7 ayında bu sayı en az 45 olmuştur.” diye konuştu.
‘Son bir yılda toplu işten çıkarma, iş bırakma, grev, protesto vb. kaç eylem meydana gelmiştir?’
Avşar, “Ülkemizde son 1 yılda toplu işten çıkarma, iş bırakma, grev, protesto vb. kaç eylem meydana gelmiştir? Bu olaylar karşısında ilgili düzenleyici ve denetleyici bakanlık sıfatıyla taraflarla bir görüşme gerçekleştirilmiş midir? İşçi ve işveren sendikalarının görüşlerine başvurulmuş mudur? Talepler hususunda gerekli bilgiler alınmış mıdır? Söz konusu talepleri karşılama konusunda bir girişimde bulunulmuş mudur?”sorularını yöneltti.
“Son 1 yılda kaç çalışan işten çıkarılmıştır? Söz konusu kişilere kıdem tazminatı, ihbar süresi ve yeni iş arama zamanı tanınmış mıdır?”
“Ülke genelinde son 1 yılda kaç çalışan işten çıkarılmıştır? Çıkarılma gerekçeleri nelerdir? Bu işlem hangi mevzuat hükümlerine dayanılarak yapılmıştır?” diyen Avşar, “Söz konusu kişilere kıdem tazminatı, ihbar süresi ve yeni iş arama zamanı tanınmış mıdır? Bu yasal hakların tanınmaması sebebiyle yargıya intikal eden kaç vaka bulunmaktadır?” ifadesini kullandı.
“Sendika üyeliği veya üye olma girişimi sebebiyle işten çıkarılan çalışan var mıdır?”
Sendikal hakların Anayasa güvencesi altında olduğunu dile getiren Avşar, “Sendika üyeliği veya üye olma girişimi sebebiyle işten çıkarılan çalışan var mıdır? Bu hususta tarafınıza ulaşan bir talep ve şikayet bulunmakta mıdır? Şayet varsa konuyu düzeltmek ve mağduriyeti gidermek bakımından bir çalışmada bulundunuz mu?” dedi.
“Bir arabuluculuk sistemi var mıdır?”
Bakanlığın düzenleyici ve denetleyici fonksiyonuna değinen Avşar, “İşçi işveren arası yaşanan anlaşmazlıkları çözmek üzere kurulan bir arabuluculuk sistemi var mıdır? Varsa çalışma usulü nedir? Bu güne kadar bu sistemle kaç uyuşmazlık çözülmüştür?” diye konuştu.
‘Yeni asgari ücreti belirleme dönemine –yılsonu- kadar ara formül anlamında çalışanı destekleyen bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?’
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartları vurgulayan Avşar; “Anayasa’nın, ‘Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur’ hükmü gereği ülkemizdeki enflasyon, açlık ve yoksulluk sınırı rakamları karşısında çalışanı korumak bakımından bir planınız var mıdır? Yeni asgari ücreti belirleme dönemine –yılsonu- kadar ara formül olması anlamında geçici bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?” dedi.
“İSG denetimleri ne sıklıkta yapılmaktadır?”
Avşar, “İş sağlığı ve güvenliğinin taşıdığı hayati önem göz önüne alınarak Bakanlığınızın konuyla ilgili düzenleyici ve denetleyici fonksiyonu gereği kamu veya özel sektörde ilgili yönetmelik hükümlerine göre iş sağlığı ve güvenliği nasıl sağlanmaktadır? Denetimler ne sıklıkta yapılmaktadır? Bu hususta bir takip ve kontrol mekanizmanız bulunmakta mıdır?” diye konuştu.
“Ülkemizde çocuk işçi sayısı kaçtır? Çocuk işçiliğinde ön alıcı çalışmalarınız var mıdır?”
Ülkemizdeki çocuk işçi sayısını soran Avşar, bu durumun kök sebeplerini, ön alıcı tedbir bakımından diğer ilgili paydaş kurumlarla işbirliğinin olup olmadığını, şayet yoksa bu hususta ortak bir çalışma yapılmasının gerekliliğini dile getirdi.
“Mevsimlik işçilerin çalışma koşullarını iyileştirmeye yönelik bir çalışmanız var mıdır?”
Kötü yaşam koşullarında barınan ve emeklerinin karşılığını alamayan mevsimlik işçilerin durumuna da değinen Avşar; “Bu işçilerin hak ve menfaatlerini güvence altına almaya yönelik bir çalışmanız var mıdır? Bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?” dedi.