DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, Narin cinayeti üzerinden kutuplaşma ortamı çıkarılmasına tepki gösterdi. Ekmen, cinayet üzerindeki karanlığın spekülasyonlarla büyütülmemesi gerektiğinin altını çizerek, “Bu olayın bugün itibariyle ne Hüda-Par’la ne Dem Partisi’yle sosyolojik bir bağını ileri sürmek doğru. Olayı bu bağlamda tartışmayı karartmanın bir başka parçası olarak görüyorum; önce olayı aydınlatalım.” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, küçük Narin’in canice katledilmesini ve giderek artan toplumsal çürümeyi değerlendirdi. Flash TV’de Fatih Ertürk’ün sunduğu Başkentte Gündem programında konuşan Ekmen, cinayetle ilgili spekülasyonlara karşı uyarılarda bulundu.
Narin dosyasıyla ilgili gizlilik kararı olmasına rağmen iktidara yakın televizyon kanalarında dosyanın çarşaf çarşaf servis edildiğini eleştiren Ekmen, “Avukatlar bile bazı bilgilere ulaşamıyor, erişemiyor ama X haber kanalında bunu satır satır okuyoruz. Bu memlekete de Narin’e de yargıya da soruşturmaya da iyilik yapmak değildir.” dedi.
Bu cinayetin Hüda-Par ve DEM Parti ile bağı yok
Narin cinayetinin doğru zeminde konuşulmadığına dikkat çeken Ekmen, “8-9 yaşlarında bir kızcağızımızın 19’uncu gününde çürümüş bir bedeni bulundu. Öncelikle bunun katillerini, işbirlikçilerini ve bu süreçte adeta bir sessizlik kanunu, kuralını uygulayarak katili ve işbirlikçilerini örtülü bir şekilde gizleyen bazı köylüleri tartışmamız ve aydınlatmamız gerekiyor. Vatandaşlarımızın büyük fotoğrafı çözme merakı var. Tavşantepeliler HÜDA-Par’a 17, Dem Partisi’ne 20, AK Parti’ye ise 60 oy vermişler. Bu olayın Hüda-Par ve Hizbullah bağlamında tartışılıyor olmasını, olayı karartmanın bir başka parçası olarak görüyorum. Önce olayı aydınlatalım. Failleri aydınlatalım, katilleri, işbirlikçileri tespit edelim. Bölgede üç gün kaldım. Çok net olarak ifade edebilirim. Bu olayın bugün itibariyle ne Hüda Par’la ne Dem Partisi’yle, sosyolojik bir bağını, sosyolojik bir bağın dışında bir karar mekanizması anlamında bir ilişkisini ileri sürmek doğru değil.” ifadelerini kullandı.
Toplumsal çürüme var!
Ekmen, toplumsal bir çürümenin olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
“Bu toplumsal çürümenin sosyolojiye yönelik bir boyutu var. Ekonomiyle ilişkili boyutu var. Siyasi tabloyla ilişkili boyutu var. Sosyolojiyle ilişkili boyutuna bakınca; yılda onlarca böyle cinayetle karşılaşıyoruz. Demek ki; bu insanın çiğ yönü, insanın zalim yönü, insanın acımasız yönü, insanın bütün kötülükleri içinde barındıran yönü her an karşımıza çıkabiliyor. Daha bir hafta önce bir mahlûkat dört çocuğuna kurşun sıkmadı mı? Üç çocuğu vefat etti. Tekirdağ’da 2 yaşında bir bebeğe babasının istismar ettiğine yönelik bir habere denk gelmedik mi? Dolayısıyla burada insanın bu karanlık yönü bir kere daha ortaya çıktı.
Çarşaf çarşaf dosya servis ediyorlar
Narin cinayetini ortaya çıkaracak bilgilerin televizyon kanalarında ve sosyal medyaya servis edilmesine tepki gösteren Ekmen, “Dosya üzerinde soruşturmanın gizliliği kararı var. Ama maalesef, dosyadaki ifadeleri çarşaf çarşaf belirli haber kanallarında görüyoruz. Özellikle servis edilen iktidara yakın haber kanallarında denk geliyoruz. Gizlilik kararı olmasına rağmen burada yargının içine düştüğü halin bir yansımasıdır. Avukatlar bile bazı şeylere ulaşamıyor, erişemiyor ama X haber kanalında bunu satır satır okuyoruz. Bu memlekete de Narin’e de yargıya da soruşturmaya da iyilik yapmak değildir. Çünkü X şahsın ifadesini bilen Y şahsı kendi kurgusunu buna göre yeniden dizayn edebilir. Birde bu katillerin alçak arkadaşlarını TV’ye çıkarmanın ne mantığı var.” değerlendirmesinde bulundu.
“Biraz sabredelim”
Ekmen, spekülasyonlara karşı uyarılarda bulunarak, “Biraz sabredelim. Şu dosya ortaya çıksın. Bu andan itibaren çok eleştirdiğimiz yargı ve soruşturma sistemi dahi hiçbir olayı örtemez. Herkes cezasını alır. Diyarbakır’ın sivil toplumu, hukukçuları dört bir kanaldan bu olayın aydınlatılması için müsaade ediyor. Bu cinayeti canlı yayın ekranlarında, sosyal medyada ve saçma sapan spekülasyonlara kurban etmeyelim. Sonuçta bu olayı yine aile ve köy aydınlatacak. Eğer annenin bu olayda örtülü yara açık bir dâhili varsa ne tarih ne toplum ne adalet onu affetmeyecek. Ama biraz sabır, kısa bir süre…” diye konuştu.